Tüm canlıların müşterek özelliklerinden önemli bir tanesi türlerinin devamı için üreyebilmeleridir. Hayvan topluluklarının nüfus artışı ekosistemler tarafından kontrol edilmektedir. İnsan, yaradanın bahşettiği akıl ve teknoloji sayesinde bu kontrolün dışında kalabilmeyi başarmıştır. İnsan, canlıların en az üreyenlerinden birisi olmasına rağmen, dünya nüfus artışı 21.YY ın önemli sorunlarından biridir.
Halen 8 milyar civarında olan dünya nüfusunun yüzde 60’ı Asya’da, yüzde 17’si Afrika’da, yüzde 10’u Avrupa’da, yüzde 9’u Latin Amerika ve Karayipler’de ve geriye kalan yüzde 4 ü da Kuzey Amerika ve Okyanusya’da yaşıyor.
Hızlı nüfus artışı, gelişmekte olan ülkelerde kaynakların talebi karşılayamamasına, kalkınma hızlarının yavaşlamasına, ekonomik ve sosyal sorunların büyümesine neden olmaktadır. Gelişmiş ülkeler ise, nüfus artışının küresel anlamda sosyo-ekonomik dengeleri ve istikrarı bozabileceği kaygısını taşımaktadırlar.
Herhangi bir ülke veya bölgede harekete geçirilebilmiş olan kaynakların orada yaşamakta olan nüfusa yetmemesi, birtakım ekonomik ve sosyal sorunların yaşanması durumuna "aşırı nüfuslanma" deniliyor.
Bahse konu ekonomik ve sosyal sorunları çözebilmek için iki alternatif vardır:
Daha fazla kaynağı harekete geçirmek.
Nüfus artışını yavaşlatmak, böylece erişilebilir kaynakları paylaşmak için talebi azaltmak.
Taşıma gücü ; herhangi bir ülkede veya bölgede mevcut tüm ekonomik kaynaklar harekete geçirilerek, koşullarda zorlanma olmadan yaşayabilecek azami nüfus miktarıdır.
Taşıma gücü kavramı; Gıda, hava, hayat sahasının genişliği, iklim, toprak, su, hayvanlar, bitkiler, asalaklar... vs içermektedir.
Dünya nüfusu geometrik diziyle artarken, gıda maddeleri aritmetik diziyle artmaktadır.
Eğer nüfus kontrolu için tedbir alınmazsa yakın/orta vadeli gelecekte insanların açlık tehlikesiyle karşılaşması kuvvetle muhtemeldir.
Ülkelerin nüfus artışları mevcut hızıyla devam ederse dünya nüfusunun 2040 yılında 10 milyarı aşacağı ve bunun 8,4 milyarının düşük ve orta gelir grubu ülkelerde, 1,6 milyarının gelişmiş ülkelerde yaşayacağı öngörülmektedir.
Türkiye bugün itibarı ile aşırı nüfuslanma hali ile taşıma gücünü zorlayan, gelişmekte olan ülkeler kulübündedir.
Ülkemizde mevcut sığınmacı/mülteci/göçmen kitlelerin yüksek üreme hızlarının yarattığı tehlikeyi demografik değişimin yanısıra bir de yukarıda arz ettiğim bilgiler doğrultusunda değerlendirmekte yarar olduğunu düşünüyorum.
Saygı ile
Serdar DURAT