Uygar ve sorun çözme becerileri gelişmiş toplum olabilmek için “Kitlesel Aydınlanma” ihtiyacı :
Günümüzde güzel ülkemizde hemen herkes bir şeylerden şikayetçi. Kimimiz yönetimden, kimilerimiz muhalefetten, kimimiz adaletsizlikten, kimilerimiz de hiç bir şey bulamasak kaderden şikayet ediyoruz. Sadece şikayet ederek çözülebilen hiç bir sorun yoktur inancındayım. Ayrıca Sorunlarımızın çözümünü Allaha ve seçtiğimiz politikacılara, yöneticilere kısaca başka akıllara ihale edip hayatlarımızın güllük gülistanlık olmasını beklemenin de çare olmadığını tecrübe ederek öğrendik.
Maalesef şikayet edenlerin kahir ekseriyetinin de sorunun kök nedenlerini sorgulamak ve çözümüne ilişkin somut katkı sunmak gibi bir dertleri yok. Benim üzerime vazife mi ? Ben ne yapabilirim ki ? diyerek karar verici idarelerin müktesebatına, ideolojilerine, insafına, meşrebine ve yeteneklerine bel bağlamak gibi çok kötü ve yerleşik bir alışkanlık hakim.
Kaderine razı uysal toplum sendromu böyle bir şey galiba…
Uygar bir toplum, bireylerinin yüksek bilgi ve bilinç seviyesine sahip olduğu, adalet, özgürlük, ve eşitlik gibi temel değerlerin benimsendiği bir yapıdır.
Bu seviyeye ulaşmanın temel yollarından biri de kitlesel aydınlanmadır.
Kitlesel aydınlanma, toplumun geniş kesimlerinin eğitilmesi, farkındalık düzeylerinin yükseltilmesi ve bilinçlendirilmesi sürecidir.
Kitlesel aydınlanma, eğitim ve bilgiye erişimin toplumun tüm kesimlerine yayılması anlamına gelir. Bu süreç, bireylerin daha bilinçli kararlar alabilmesini, toplumsal sorunlara duyarlılık geliştirmesini ve aktif birer vatandaş olmasını sağlar.
Uygar bir toplum olabilmek için bireylerin sadece bilgi sahibi olması yeterli değildir; aynı zamanda bu bilgiyi doğru kullanabilmeleri, eleştirel düşünebilmeleri ve sorun çözme becerilerinin gelişmesi gerekmektedir.
Eğitim ve Bilinçlenmenin Rolü:
Eğitim, aydınlanma sürecinin temel taşıdır. Kaliteli ve erişilebilir eğitim, bireylerin bilgi ve becerilerini geliştirir, toplumsal eşitsizliklerin azaltılmasına katkı sağlar. Eğitimin yanı sıra, toplumsal bilinçlenme kampanyaları ve medyanın rolü de kitlesel aydınlanmada büyük önem taşır. Medya, doğru ve tarafsız bilgi sunarak toplumun bilinçlenmesine yardımcı olabilir.
Demokrasi ve Aydınlanma:
Demokratik bir toplumun sürdürülebilirliği için vatandaşların bilgi sahibi olması ve bilinçli seçimler yapabilmesi gereklidir. Kitlesel aydınlanma, demokrasi kültürünün gelişmesine katkıda bulunur. Bilinçli bireyler, haklarını savunabilir, hukukun üstünlüğüne katkı sağlayabilir ve toplumsal değişim süreçlerinde aktif rol alabilirler.
Teknolojinin Kitlesel Aydınlanmadaki Rolü:
Günümüzde teknoloji, bilgiye erişimi kolaylaştıran en önemli araçlardan biridir. İnternet ve sosyal medya, bilgi paylaşımını hızlandırarak kitlesel aydınlanmayı destekler. Ancak, doğru bilgiye erişim ve dezenformasyonun önlenmesi, teknolojinin etkin ve sorumlu kullanımı ile mümkündür.
Sonuç:
Uygar bir toplum olabilmek için kitlesel aydınlanma vazgeçilmez bir gerekliliktir. Eğitimin kalitesinin artırılması, toplumsal bilinçlenme kampanyalarının yaygınlaştırılması ve teknolojinin doğru kullanımı, bu sürecin temel unsurlarıdır. Bireylerin bilinçli ve bilgili olması, daha adil, özgür ve eşitlikçi bir toplumun inşasında kilit rol oynar. Bu nedenle, toplumun tüm kesimlerinin aydınlanma sürecine katılımı teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.
Güzel ve yorgun ülkemizi aydınlık, huzurlu ve müreffeh yarınlara taşıyabilmek için sorun çözme becerileri gelişmiş bir toplum yaratmak zarureti vardır.
Bu hedefe ulaşmak için bana göre en kestirme yol “kitlesel aydınlanma” dır.
Cehaletinin farkında bile olmayan ve yalnızca kendilerine servis edilen/dayatılan koşulları kaderleri gibi kabüllenip boyun eğen milyonlarca insanı eğitmeden kitlesel aydınlanma sağlanamaz. Kitlesel aydınlanma ise ülkemizde halen varolan “Aydın” sayısını, sorumluluğunu ve cesaretini arttırmakla başlar kanaatindeyim.
Saygı ile
Serdar DURAT