Saygıdeğer paydaşlar,
Günümüz dünyasında “kimlik” en çok tartışılan, gizemli ve ilgi çekici kavramlardan biridir. Kişilerin sınıfsal aidiyetlerini, statülerini, yetkinliklerini ve özelliklerini betimler.
Öncelikle kişinin kendisini nasıl ve nerede gördüğü, bilahare toplum tarafından nasıl konumlandırıldığı tamamen kimlik kavramıyla ilgili konulardır.
Kişiler kimlikleri aracılığıyla sosyal ilişkilerini düzenlerler ve içinde yaşadıkları çevrede kendilerine yer bulurlar.
Kimlik kişisel bir olgudur ve şu disiplinlerden beslenir.
- Genetik ve biyoloji, antropoloji
- Kültürel aidiyet
- Ulusal aidiyet
- Ekonomik özgürlük
İnsanın fiziksel ve genetik yapısını içeren, biyolojik gerçekleri ile belirlenen,insan iradesi dışında belirlenen kimlik, genetik ya da ırk kimliğidir. İnsanlığın gündemine bölücü bir unsur olarak girmesindeki neden, bu biyolojik ayırıma ideolojik bir anlam yüklenmesindendir. Belli bir ırka ait olduğu için, kendini üstün ve diğer ırkları küçük görerek ezen zihniyet, genetik özelliklerin bir kimliğe evrilmesine zemin hazırlamıştır.
Kültürel kimliğin oluşumunda başat faktör dindir. Dünyanın her yerinde ve her zaman için dinler insanlığın sadece inanç dünyasını değil, sosyo–kültürel yaşantısını şekillendirmede rol oynamışlardır. Din ve beraberinde gelen kurumsal yapı, aileden başlayarak; hukuk, siyaset, sanat ve hatta ekonomi anlayışına kadar çok geniş bir alan içinde insan davranışlarını etkilemektedir.
Ulusal kimliğin oluşumunda çoğu kez ırk ve kültür kimliklerinden de yararlanılmaktadır. Farklı ırklardan oluşmuş ancak evliliklerle karışmış uluslarda ulusal gururun canlı tutulması için, yapay bir genetik kimlik oluşturulması yolunda çabalar vardır. Daha somut olarak belirtmek gerekirse ulusal kimlik, kurgusal bir ırk kimliği olarak da kullanılmaktadır.
Ekonomik kimlik; son derece etkin ve güçlü bir kimlik türüdür. Çoğu zaman diğer kimlikleri yönlendirir hatta ezip kendi içinde eritebilir. Çünkü ekonomik kimlik içinde insan, kendi çıkarlarını korumayı/beslemeyi, isteklerinin tatminini, ihtiyaçlarının karşılanmasını hayatın merkezinde tutmaya koşullandırılmıştır.
Yaratılmış bu kimlikler arasındaki çatışma günümüzde tüm hızı ile devam ediyor.
Ekonomik insan kimliği tarih boyunca dindar insan kimliğiyle çatışmıştır.
Ulusal kimlikle ırksal kimlik arasındaki “savaş” da halen sürmekte olup bu kavgaların kısa zamanda ve kolayca biteceğine ilişkin herhangi bir olumlu gösterge bulunmamaktadır.
Sevgili Okurlar,
Yukarıda arz etmeye çalıştığım bilgiler ışığında ve netice olarak demem odur ki ;
Dünyada hiç kimse tek bir kimlikle tanımlanamaz ve ona göre rol biçilemez. Zira hiç kimse sadece bir Türk-Alman-İtalyan vs, sadece bir müslüman-hristiyan-musevi, sadece kadın-erkek, sadece yoksul-varsıl, sadece eğitimli-cahil, sadece koyu/açık tenli, sadece uzun/kısa boylu vs değildir…O insanın ayni zamanda bir Anne-Baba-Eş-Sevgili-Evlat- Demokrat-Liberal-Sosyalist-Katolik-Vejeteryan-Eşcinsel-Fanatik-Rasyonel-Romantik-Ateist/deist vs gibi başka bir çok farklı alt kimliklerinin de olabileceği unutulmamalıdır.
Bazen bu alt kimliklerin sahibini farklı yönlere çekebileceğini, farklı sorumluluklar yükleyebileceğini ve bu farklı sorumlulukların bazen birbirleri ile çatışabileceğini kabül etmek gerektiğine inanıyorum.
Hal böyle iken size bir gün birileri kalkıp da ülkemizde çok yaygın ve manidar olan:
- Sen benim kim olduğumu BİLİYORMUSUN ? - SEN KİM OLUYORSUN ?
sorularını sorarlarsa gönül rahatlığı ile “ vallahi bilmiyorum” diyebilirsiniz…
Tüm statülerden bağımsız olarak sadece “İnsan olmak” üst kimliğinin bir gün gelip tüm dünyada yeterli ve egemen olması hayali ile…
Saygı ile
Serdar DURAT
15.02.2022
Kaynakça :
- 21.YY için 21 Ders ( Yuval Noah Harari )
- Giydirilmiş Kimlikler ( Prof.Dr Muhittin Aşkın)
- George, D. (1996). National İdentity and National Self Determination.
- Tarihimizle yüzleşmek ( Prof.Dr Emre Kongar)
- WHAT IS IDENTITY (AS WE NOW USE THE WORD)?(James D. Fearon Department of Political Science Stanford University)